Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde orman da yaşayan hayvanlar varmış. Bu hayvanlar çalışır çabalar yiyecek yemek toplarlarmış. Hepsi gününü geçirecek kadar yiyecek bulur, karınlarını doyururlarmış. Aralarından sadece tilki Cancan yiyeceklerini biriktirir, bahçesini eker, keyfine bakarmış.
Günlerden bir gün yaşlı bir geyik, Cancan’ın evinin önünden geçerken dalda ki kirazı görmüş ve canı çok istemiş. Tilki de oralarda dolaşırken geyik: “Evladım şu kirazlardan birkaç tane verir misin?” demiş. Cancan ise: “Veremem git kendi bahçene ek” demiş. Yaşlı geyik üzülerek evine dönüş ama tilkinin verdiği cevabı hiç unutmamış. Tilki ise yaşlı geyiğe verdiği cevaptan hiç pişman olmamış bir şekilde meyvelerini toplamış ve evinin deposuna koymuş. İçeri de kutu kutu yiyecekler, kasa kasa meyveler varmış. Hepsini bir odada saklar ve kimseye göstermezmiş. Hayvanların ondan bir şey istemesinden çok korkar yiyeceklerinin azalmasına tahammül edemezmiş. Orman halkı da onun bu huyunu bildikleri için hiçbir şey istemezler, kapısının önünden bile geçmezlermiş. Hatta aralarında tilkiye “Doyumsuz Cancan” derlermiş. Günler gelmiş, aylar geçmiş. Havalar soğumaya ve yağmurlar yağmaya başlamış. Herkes evlerini sağlamlaştırmaya başlamış ama Cancan kendi evinden çok emin olduğu için evini sağlamlaştırmak yerine, yiyeceklerine ekleme yapıyormuş. Bir sabah uyandığında çok şiddetli yağmur yağdığını görmüş. Yağmurun çok hızlı yağması nedeniyle ormanda ki nehrin suyu taşmış ve önüne kattığı her şeyi sürüklüyormuş. En çok Cancan’ın bahçesi etkilenmiş ve bütün ağaçlar köklerinden sökülmeye başlamış. Cancan gördükleri karşısında ne yapacağını bilememiş ve birkaç özel eşyasını toplayı evden çıkmış.

Birkaç saat sonra tilki Cancan’ın ne evi kalmış ve bahçesi. Bugüne kadar biriktirdiği, kimseye vermediği yiyecekleri suya kapılıp yok olmuş. O saatten sonra Cancan hem evsiz hem bahçesiz hem de yiyeceksiz kalmış. Ne yapacağını bilmez bir şekilde ağacın altında otururken yanına yaşlı geyik gelmiş: “Ah evladım ne oldum değil ne olacağım diyeceksin. Sen bana bir kiraz vermedin ama gel ben sana evimi açacağım” demiş. Cancan bugüne kadar yaptıkları için çok utanmış. Bir kiraz vermediği komşusu ona evini açmış ve beraber yaşamaya başlamışlar. Yaşadığı bu durum Cancan’a büyük bir ders olmuş. O günden sonra elindekilerinin kıymetini bilip, daha fazlasına erişmek istememiş. Ayrıca yaptığı, bulduğu her şeyi paylaşmaya başlamış. Masal da burada bitmiş.
Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.