Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşayan bir zürafa ailesi varmış. Bu ailenin iki tane yavru zürafası varmış. Birinin ismi Selvi diğerinin ismi ise İpek miş. İpek ve Selvi birbirinden tamamen zıt karaktere sahip kardeşlermiş. Selvi eğlenceyi, gezip dolaşmayı, maceraya çıkmayı çok severmiş. İpek ise evden pek çıkmaz, gününü kitapları ile geçirir ve riske girmekten hiç hoşlanmazmış.
Kardeşler bu kadar zıt karaktere sahip oldukları için büyüdükçe, zamanla birbirleri ile vakit geçirmekten pek hoşlanmamaya, çok nadir bir araya gelmeye başlamışlar. Selvi, sürekli yeni maceralara atılmaya, doğayı keşfetmeye çıkıyormuş. İpek de evden çalışıyor ve kütüphanesine her geçen gün bir kitap ekliyormuş. En büyük hayali de bir gün kitap yazmakmış. Anneleri ve babaları yavrularının bu halini kabul etmişler ve onlara zevklerinden vazgeçmeleri için hiç baskı yapmıyorlarmış. Özel günlerde iki kardeş birlikte ailelerini ziyaret ediyor ve keyifli vakit geçirip evlerine dönüyorlarmış. Günlerden bir gün Selvi yeni bir maceraya atılmak için hazırlıklara başlamış. Kendisine bir sırt çantası yapmış ve arkadaşları ile birlikte en uzun doğa yürüyüşüne çıkıyorlarmış. Eve dönmesi belki bir ay bile süre bilirmiş. Bütün hazırlıkları biten Selvi evden çıkmış ve arkadaşları ile buluşmuş. Birlikte yürümeye, tırmanmaya, sulardan atlamaya başlamışlar. Gezinin üçüncü gününde Selvi bir taşa takılmış ve bir avcının açtığı kuyuya düşüvermiş. Arkadaşları zar zor Selvi’yi düştüğü yerden çıkarmış ve doktor zebranın evine götürmüşler.
Zebranın iki bacağının da incindiğini ve kendi başına yaşamasının zor olacağını söylemiş. Anne ve babasının evine gitmeyi düşünmüş ama onları üzmemek için kardeşi İpek’i aramış. İpek kardeşinin sakatlandığını duyunca çok korkmuş ve hemen evden çıkıp hastaneye gitmiş. Kardeşinin bacaklarını sarılı görünce çok üzülmüş ve hemen sarılmış. Selvi ile birlikte evine dönmüş ve ona güzel bir yatak hazırlamış. Bir an önce iyileşmesi için elinden geleni yapmış. Kısa süre içinde kardeşini iyileştirmeyi başarmış. Bu olay iki kardeşin de yakınlaşmasına neden olmuş. Farklı zevkleri olsa da güzel vakit geçirmeyi öğrenmişler. Bu kötü sakatlık iki kardeşe büyük bir ders olmuş. O günden sonra birbirlerini oldukları gibi kabul etmişler ve mutlu bir hayat sürmüşler. Bu masal da burada bitmiş.
Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.