Bir varmış, bir yokmuş…
Ormanın hemen kıyısında, çiçeklerle çevrili küçük bir kasaba varmış. Burada her yıl, ay en parlak hâline geldiğinde Ayışığı Festivali düzenlenirmiş. Bu gece, herkes fenerler yapar, şarkılar söyler ve gökyüzüne dilekler uçururmuş.
Minik tilki Tofu, festivalin en heyecanlı zamanı olduğunu düşünürmüş. Ancak Tofu biraz çekingenmiş. Kalabalıklar içinde kendini rahat hissedemez, genellikle en arka sıralarda dururmuş. Yine de kalbinde büyük bir cesaret taşıyormuş.
Festivalin hazırlıkları başlarken kasabanın büyük ağabeyi, bilge kaplumbağa Tortu, herkese önemli bir haber vermiş:
— Bu yıl, festivalin en önemli feneri, ormanın kalbinden getirilecek özel bir ışıkla yakılacak! Fakat bu görevi üstlenecek biri lazım… Cesur ve dikkatli biri…
Kalabalık susmuş. Kimse ormanın derinliklerine gitmeye cesaret edememiş. Tam o sırada, Tofu küçücük bir adım atmış.
— Ben… gitmeyi denerim, — demiş sesi titreyerek.
Tortu gülümsemiş ve başını sallamış:
— O zaman minik kahramanımız Tofu, yolculuğa başlasın!
Tofu, sırtına minik bir çanta almış; içine birkaç böğürtlen, biraz su ve bir pusula koymuş. Ay ışığı eşliğinde, ormanın derinliklerine doğru yola çıkmış.
İlk olarak Karanlık Çamlıklara gelmiş. Burada ağaçlar o kadar sıkmış ki, ay ışığı neredeyse ulaşamıyormuş. Tofu, korkusuna rağmen derin bir nefes almış ve pusulasına bakarak yoluna devam etmiş.
Sonra Şarkı Söyleyen Taşlara varmış. Taşlar rüzgârla birlikte mırıldanıyor, eski bir ninni söylüyormuş gibi ses çıkarıyormuş. Tofu, sesi takip etmiş ve taşların arasındaki gizli patikayı bulmuş.
En sonunda Parlayan Çayıra ulaşmış. Burada minik bir göletin ortasında bir çiçek açıyormuş: Ayışığı Çiçeği! Bu çiçek yalnızca yılın bu gecesinde açar, ay ışığını bir mücevher gibi içine hapseder, sonra da yıldız gibi parlamaya başlarmış.
Tofu dikkatlice gölete yaklaşmış. Ama tam uzanacakken minik bir kurbağa zıplayarak önüne çıkmış:
— Çiçeği almak isteyenler, kalbinden bir dilek fısıldamalı! — demiş.
Tofu, gözlerini kapatıp fısıldamış:
— Cesaretimi bulmak istiyorum.
O anda Ayışığı Çiçeği bir anda daha da parlamış. Tofu çiçeği nazikçe koparmış ve geri dönüş yoluna koyulmuş.
Kasabaya vardığında herkes heyecanla Tofu’yu karşılamış. Tofu, Ayışığı Çiçeği’ni festival meydanının tam ortasındaki büyük fenerin içine yerleştirmiş. Fener bir anda geceyi gündüz gibi aydınlatmış. Herkes şaşkınlık ve sevinç içinde alkışlamış.
O gece herkes dilekler tutmuş, fenerler uçurmuş ve ay ışığının altında mutlulukla dans etmiş.
Tofu ise kendine şöyle demiş:
— Biraz korkmak normal, ama cesaret etmek daha güzel!
Ve bir daha asla kalabalıkların arasında kaybolmaktan korkmamış. Çünkü bilirmiş ki; küçük bir adım, en büyük maceranın başlangıcı olabilirmiş.

Merhaba, çocuğumla birlikte severek okuduk. Gayet keyif aldığımızı söyleyebilirim, eğitsel açıdan çocukların gelişimini destekleyici nitelikte bir masal, elinize sağlık.
Çok güzel bir masaldı. Çocuğumla keyifli bir zaman geçirdik. Çok teşekkürler.