Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, gökyüzüne kadar yükselen bembeyaz bir dağ varmış. Bu dağın adı Kristal Dağıymış. Zirvesinde güneş ışıkları kristaller gibi parıldar, etrafındaki köyler bu ışıkla aydınlanırmış. Köylüler yaz kış birbirine destek olur, dağdaki zor koşullara rağmen mutlu yaşarlarmış.
Bir gün uzak diyarlardan Taro adında genç bir tilki, Kristal Dağı’na gelmiş. Taro’nun yaşadığı vadide herkes birbirinden ayrı yaşar, kimse kimseye selam bile vermezmiş. Herkes kendi derdine düşer, komşusunun halini sormazmış. Taro bu yalnızlıktan sıkılmış ve kalbinin huzur bulacağı yeni bir yer aramış. Kristal Dağı’na vardığında köylülerin kış için hazırlık yaptığını görmüş. Kimisi odun taşıyor, kimisi yiyecekleri kurutuyor, kimisi evleri onarıyormuş. İnsanlar ve hayvanlar yan yana çalışıyormuş. Hatta köylü çocukları bile küçük sepetleriyle kurutulmuş meyveleri taşıyormuş. Taro önce şaşkınlıkla izlemeye başlamış. Sonra “Ben de bir ev yapmak istiyorum ama tek başıma nasıl başarırım?” diye düşünmüş. O sırada yaşlı keçi Kaya Ana yanına gelmiş: “Hoş geldin evlat. Yorgun görünüyorsun. Evin yoksa biz sana yardım ederiz. Yeter ki kalbinde dostluk olsun,” demiş. Taro inanamayarak: “Gerçekten bana yardım edecek misiniz?” diye sormuş. “Elbette, biz Kristal Dağı’nda yalnız yaşamayız,” diye gülümsemiş Kaya Ana. Böylece köylüler hemen işe koyulmuş. Kimisi taş taşımış, kimisi çatı için dallar toplamış. Kartal yuvasından bakıp haberleri ulaştırmış, sincabın biri de evin içine kuru yapraklardan yumuşacık bir yatak yapmış. Taro’nun evi kısa sürede tamamlanmış. Ardından köylü kadınları ona sıcak çorba getirmiş, çocuklar da kapısının önüne küçük bir kristal süs bırakmış. Taro gözleri dolarak teşekkür etmiş: “Benim geldiğim yerde herkes kendi derdindeydi. Ama burada birliğin ve dayanışmanın gücünü gördüm. İyi ki Kristal Dağı’na gelmişim!” O sırada zirveden yankılanan sesle yaşlı baykuş Bilge Orhun konuşmuş: “Unutma Taro, tek başına kurulan bir ev rüzgarla yıkılır. Ama dostlukla kurulan yuva, fırtınalara bile dayanır.”
O günden sonra Taro, Kristal Dağı’nın en çalışkan üyelerinden biri olmuş. Ne zaman biri yardıma ihtiyaç duysa hemen koşmuş. Ara sıra eski vadisine gidip, oradakilere de Kristal Dağı’ndaki dayanışmayı anlatmış. Belki bir gün onların da kalbi ışıkla dolar diye umut etmiş. Ve Kristal Dağı, birliğin gücüyle parıldamaya devam etmiş.
Kaynak: https://uykumasallari.net/
