Renkli Kelebekler ve Orman Partisi Masalı

Gökyüzünün en mavi günlerinden birinde, ormanın derinliklerinde minik kelebek Lila’nın sabah ışıklarıyla uyandığı görülmüş. Lila, her zaman olduğu gibi neşeyle çiçekten çiçeğe konarken, diğer kelebeklerin çoğunun kendi aralarına kapandığı fark edilmiş. “Neden herkes kendi başına?” diye düşünmüş Lila. Kendi rengârenk kanatlarıyla, arkadaşlarını bir araya getirip ormanda büyük bir parti düzenlemeye karar vermiş.

İlk başta bazı arkadaşları utangaçlıklarından çekinmiş ama Lila’nın içten ve cesur daveti onları ikna etmiş. Parti günü geldiğinde, her kelebek kendi rengini ve en sevdiği çiçekten bir parça getirmiş. Lila, herkesin çiçeklerini paylaştığını ve birlikte harika bir görüntü oluşturduklarını görünce gözleri parlamış. Böylece kelebekler, paylaşmanın ve birlikte olmanın ne kadar değerli olduğunu öğrenmişler. Ormanda partinin coşkusu büyürken, birden yağmur bulutlarının gökyüzünü kapladığı görülmüş. Kelebekler panik etmiş ama Lila, cesurca arkadaşlarını büyük bir yaprağın altına toplamış. Hep birlikte yağmurdan korunurken, dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu anlamışlar. Küçük bir sorun bile, birbirine yardım eden dostlar sayesinde kolayca aşılabilmiş. Parti sırasında Lila, dostluğun ve yardımlaşmanın en güzel hazine olduğunu fark etmiş. Her kelebek, başkalarına yardım etmenin hem eğlenceli hem de kalpten bir mutluluk verdiğini hissetmiş. Yağmur durduğunda orman, daha önce hiç görülmemiş kadar parlak ve canlı görünmüş. Kelebekler, kendi aralarındaki bağları güçlendirmiş, birbirlerinin farklılıklarını kabul etmiş ve empati kurmanın önemini öğrenmişler. Lila, gökyüzüne bakıp gülümsemiş ve “Gerçek mutluluk, paylaşmakta ve dostlarla birlikte olmaktadır,” demiş.

O andan sonra ormandaki her gün, yeni arkadaşlıklar, neşe ve umutla dolup taşmış. Kelebekler, bir arada olmanın ve birbirlerine güvenmenin verdiği huzurla, ormanı her zamankinden daha güzel bir yer hâline getirmişler. Masal da burada bitmiş.

Yorum yapın