Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde küçük bir çocuk varmış. Bu çocuğun adı Can mış. Can çok meraklı bir çocukmuş. Her şeyi inceler, araştırır, yeni bilgiler öğrenirmiş.
Günlerden bir gün annesi ona bahçede oynamasını söylemiş. Ali de annesinin dediğini yapmış. Bahçede gezinirken, bir kaplumbağa görmüş. Kaplumbağa çok küçük ve sevimliymiş. Ali, kaplumbağayı alıp eve götürmek istemiş. Annesi onu asla eve alamayacağını söylemiş ve eve girmiş. Can çok üzülmüş “Keşke seni eve alabilseydim” demiş. Bir anda küçük kaplumbağa konuşmaya başlamış “Beni eve alıp ne yapacaksın ki?” diye sormuş. Can çok şaşırmış “Sen nasıl konuşabiliyorsun?” demiş. Kaplumbağa “Bu aramızda kalsın, istediğimiz bir insanla konuşma hakkımız var. Sen şimdi söyle bana neden beni doğal ortamımdan ayırıp eve almak istiyorsun?” diye sormuş. Can “Seninle hep evde vakit geçirmek istiyorum, benim kaplumbağam ol istiyorum” demiş. Kaplumbağa “Bunun için beni eve almana gerek yok ki ben zaten senin bahçende yaşıyorum. Ne zaman istersen benimle oynamaya gelebilirsin. Ama ben evin içine gelirsem orada çok mutsuz olurum. Çünkü evde çim, toprak, böcek yok. Ben onlar olmadan yaşayamam” demiş. Can buna çok üzülmüş, onun uzun süre yaşamasını istiyormuş. Can “Çok haklısın, seni eve almam senin için haksızlık olur. Çünkü bende eve girmeden hep bahçede yaşayamam. Bencilce düşündüğüm için özür dilerim” demiş. Kaplumbağa, Can’ı affetmiş. İkili yakın arkadaş olmuşlar ve havalar güzelken bahçede oyunlar oynamışlar.
Can, bir kaplumbağa ile arkadaş olduğu için çok mutluymuş. O günden sonra kimseye bencillik yapmamış ve karşısındakinin ne hissedeceğini düşünerek adımlar atmış. Masal da burada bitmiş.
Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.