Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken ben çilekleri bahçeden teker teker toplar iken, masal bu ya, bu masalda da genç bir kız varmış. Adı da Çilekmiş. Bu genç kızın diğer kızlardan farkı adının Çilek olmasına rağmen o güne kadar hiç çilek görmemiş ve yememiş olmasıymış.
Çilek büyümüş çok güzel bir genç kız olmuş. Kıpkırmızı saçları, kıpkırmızı yanakları, kıpkırmızı dudakları olan çok mu çok güzel bir genç kız. Hele o kokusu? Aslında onu diğer kızlardan ayıran en güzel özelliği ise çilek kokusuymuş. Mis gibi çilek kokuyormuş ama o bunu bilmiyormuş çünkü dedim ya daha önce hiç çilek görmemiş. Sonunda dayanamayıp koyun en yaşlısına gitmiş “Beni herkesten farklı kılan, bana da ismini veren şu meyve ile tanışmak istiyorum, nerede bulabilirim?” diye sormuş. Yaşlı kadın dağın diğer eteğinde bir çilek köyü var, dünyanın en güzel çilekleri orada” demiş. Bunun üzerine çilek kız düşmüş yollara.
Öte yandan dağın diğer eteğinde ufak bir köyde fakir ama yardım sever bir delikanlı yaşarmış. Birgün köylü, delikanlı dan çok önemli bir konu için yardım istemişler. “Biz çilek tarlaları ile meşhur bir köyüz. Ancak geçen kış çok soğuk, bu yazda çok sıcak geçtiği için çilek fidelerimiz bozuldu. Senden dileğimiz dağın tepesine çık ve çilek fidesi bul getir. Yoksa biz çilek yetiştiremeyiz dolayısıyla da dünyada kimse çilek yiyemez. Hatta bundan sonra dünyaya gelen bebeler çileğin sadece adını öğrenir ama tadını, kokusunu değil” demişler. Böylece delikanlıyı dağa yollamışlar.

Çilek kız çilekleri ile meşhur köye doğru giderken bir ara yorgun düşmüş ve bir ağacın dibine kıvrılmış uyuyakalmış. Diğer yandan genç delikanlı çilek fidesi bulmak için düşmüş yollara. Az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş ama oda ne? Etrafta tanıdık bir koku, her yer mis gibi çilek kokuyormuş. Ancak etrafta hiç çilek yokmuş. Delikanlı kokuyu takip etmiş ve ağacın dibinde uyuyan çilek kızı görmüş. O anda uyanan çilek kız da karşısında yakışıklı delikanlıyı görmüş. İkisi de birbirine âşık olmuş ve el ele tutuşmuşlar. O anda her yer çilek tarlasına dönüşmüş. Dağ, bayır, dere, tepe demeden her yer çilek kokmuş.
Burada da masal bitmiş.
Eğer biz hala çilek yiyebiliyorsak demek ki onlar hala birbirine aşık ve ellerini hiç bırakmamışlar.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Cok ama cok begendik. Kizim Ela cok sevdi.
kızım sevde cok beğendi beraber her gece okumaya özen göstereceğim onu cok seviyorum <3
Kızım Irmak çok beğendi onu çok seviyorum her gün farklı farklı masallar okucam