Küçük tavşan Mimi, diğer tavşanlardan farklıydı. Sürekli hayaller kurar, yıldızlara bakıp zıplamaya çalışırdı. Bir gün ormanın derinliklerinde eski bir sandık buldu. İçinden parlayan mavi ayakkabılar çıktı.
Ayakkabıları giyer giymez, Mimi yerden hafifçe yükseldi!
Şaşkın ama mutlu bir şekilde ormanın üstünden uçmaya başladı.
Ancak bir gün ayakkabılar bozuldu. Mimi yere çakıldı ama vazgeçmedi.
“Ben yine de zıplayarak yıldızlara yaklaşırım!” dedi.
Arkadaşları da ona destek oldu. Tavşanlar, tilkiler, sincaplar hep birlikte daha yükseğe zıplamak için bir tepe yaptı. Ve o gece Mimi, yıldızlara en çok yaklaşan tavşan oldu.
Çünkü gerçek güç, ayakkabılarda değil, yürekteydi.