Minik Ayıcık ve Parlayan Yaprak Masalı

Ormanın yumuşak bir köşesinde minicik bir ayıcık yaşarmış. Adı Pofuymuş. Pofu her sabah gözlerini açar açmaz çevresine bakmayı severmiş. Bir sabah uyandığında yerde ışıl ışıl parlayan sarı bir yaprak görmüş. Yaprak o kadar parlakmış ki sanki güneş onun içinde uyuyormuş. Pofu heyecanla yaprağı almış ve koklamış. “Ne güzel,” demiş kendi kendine. Sonra yaprağı kimse görmesin … Devamını oku

Gölgeli Patikanın Kaybolan Rengi Masalı

Ormanın derinlerinde, güneş ışığının yapraklardan süzülerek yere düşmeyi sevdiği uzun bir patika varmış. Bu patikada, gözleri merakla parlayan bir tilki yaşarmış. Adı Liloymuş. Lilo her gün ormanın renklerini toplarmış. Kırmızı çileklerin parlaklığını, sarı çiçeklerin sıcaklığını, mavi göletin sakinliğini izlemeyi çok severmiş. Fakat bir sabah, patikadan geçerken fark etmiş ki yerdeki sarı yapraklar sanki biraz solmuş. … Devamını oku

Orman Çayırının Masalı

Güneş yeni doğmuş ve orman çayırına altın rengi bir ışık yaymış. Çayırın ortasında sevimli bir kirpi yaşarmış; adı Pıtırtıymış. Pıtırtı her sabah uyanır uyanmaz çalıların arasından çıkıp etrafı dinlermiş. O gün kulağına çok hafif bir melodi çarpmış. Sanki rüzgâr bir şarkı taşıyormuş ama şarkının sonu bir türlü tamamlanmıyormuş. “Bu melodi nereye gidiyor?” diye merak eden … Devamını oku

Minik Kaplumbağa Tırtık’ın Masalı

Ormanın kıyısında, yapraklarla örtülü yumuşak bir patika varmış. Bu patikanın hemen yanında minicik bir kaplumbağa yaşarmış. Adı Tırtıkmış. Tırtık her sabah kabuğunun içinden yavaşça çıkar, ormanın seslerini dinlermiş. Kuşların şarkıları, rüzgârın fısıltısı, dere kenarında kurbağaların cıvıltıları… Hepsi Tırtık’ın içini ısıtırmış. Fakat Tırtık’ın küçük bir sıkıntısı varmış: O, ormanın diğer hayvanlarıyla tanışmaya çekinirmiş. Uzakta oynayan tavşanlara, … Devamını oku

Lila’nın Işıltılı Yolculuğunun Masalı

Dalgaların yumuşakça kıpırdadığı sakin bir sabah, mercan kayalıklarının arasında yaşayan Lila adlı minik bir balık varmış. Lila’nın pulları pembe ile turuncu arasında parlıyor, üstelik güneş denize düştüğünde ışıl ışıl bir renk saçıyormuş. Lila, kayalığın her köşesini merak eder, karşısına çıkan her yeni parlak taşa hayran kalırmış. Ama en çok da bulduğu güzellikleri arkadaşlarıyla paylaşmayı severmiş. … Devamını oku

Çiftliğin Kahramanları Masalı

Bir varmış, bir yokmuş…Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak bir köyde, etrafı çiçeklerle, yeşil çayırlarla çevrili küçük ama huzurlu bir çiftlik varmış. Bu çiftliğin sahibi, iyi kalpli Cemil Beymiş. O, sabahın erken saatlerinden akşama kadar çalışır, hayvanlarının karnını doyurur, tarlalarını eker, bahçesini düzenlermiş. Çiftlikte türlü türlü hayvan yaşarmış: Koca yeleli at Karakaş, neşeli inek … Devamını oku

Ormanın Yalnız Devi ve Cesur Fareler Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde yemyeşil ağaçlarla kaplı büyük bir orman varmış. Bu ormanda yaşayan herkesin çok korktuğu bir dev varmış. Boyu göklere değecek kadar uzun, sesi gök gürültüsü kadar gür çıkarmış. Ormandaki hayvanlar onu görünce saklanırmış. Ama kimse bilmezmiş ki bu dev aslında çok yalnızmış. Her gün kocaman adımlarıyla … Devamını oku

Tarlada Tembellik Eden Riko’nun Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil ağaçlarla çevrili sessiz bir vadide, toprak altında kurulu minik bir köy varmış. Bu köyde Riko adında genç bir tarla faresi yaşarmış. Riko, köyün en hayalperest faresiymiş. Diğer fareler sabah erkenden kalkıp tarlalara gider, buğday başaklarını yuvalarına taşırken, Riko ise bir taşın üzerine uzanır, bulutları … Devamını oku

Ateş Kuşu Masalı

Bir zamanlar uzak bir krallıkta, gökyüzünü aydınlatan Ateş Kuşu adında efsanevi bir kuş yaşarmış. Tüyleri altın gibi parladığı için onu gören herkes büyülenirmiş. Ancak bu kuşu yakalamaya kimse cesaret edemezmiş; çünkü o, sadece temiz kalpli insanlara görünürmüş. Bir gün kral, bahçesindeki altın elmaları her gece birinin çaldığını fark etmiş. Askerlerini göndermiş ama hiçbir şey bulamamışlar. … Devamını oku