Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, zamanın birinde uzak diyarlarda bir yerlerde yaşlı mı yaşlı, tatlı mı tatlı, tonton bir dede yaşarmış. Adı da Şekerci Dede’miş. Çocukları çok seven bu Şekerci Dede’nin hiç kimsesi yokmuş. Oda bütün sevgisini çocuklara verirmiş. Onlar için her gün renkli renkli şekerler yapar, yaptığı bütün şekerleri de köydeki çocuklara dağıtırmış. Köyün bütün çocukları Şekerci Dede’yi çok severmiş.
Bir gün köyde çok yağmur yağmış ve Şekerci Dede’nin zaten çok eski olan kulübesi yıkılmış. Bütün eşyaları ıslanmış. Şekerci Dede sokakta kalmış. Üşümüş ve hastalanmış. Artık şekerde yapamaz olmuş. Çocuklar mutsuz, Şekerci Dede hasta günler geçip gidiyormuş. Bu durumu şeker perileri fark etmiş ve çok üzülmüş. Aralarında oturup konuşmuşlar ve bir karar almışlar. O gece herkes uyurken önce Şekerci Dede’ ye şekerden çok güzel bir şato yapmışlar. Şatoya bir havuz yapmışlar. Havuzun içini rengarenk şekerlerle doldurmuşlar. Sonrada şekerden ilaç yapmışlar. Şekerci Dede ilacı içince hemen iyileşmiş. Köyün bütün çocukları sabah uyanınca köyün ortasındaki şekerden yapılmış kocaman, rengarenk ve mis gibi şeker kokan şatoyu görünce çok şaşırmışlar. Şatonun bahçesine gidince şeker dolu havuzu görmüşler. Şekerci Dede havuzun başında oturmuş “Hadi çocuklar, bu şekerler size şeker perilerinin hediyesi, çekinmeyin hepsi sizin” demiş.
Çocuklar çok mutlu olmuşlar. Şekerci Dede’de çok mutluymuş, artık yaşlandım çocuklara şeker yapamayacağım diye üzülürken şeker perilerinin bu yardımı sayesinde her gün çocuklara şeker ikram etmiş. Böylece uzun yıllar Şekerci Dede ve çocukları mutlu mesut yaşamışlar. Burada da masal bitmiş, ama şatodaki şekerler hala bitmemiş.
Daha fazla masal okumak isterseniz Uyku Masalları kategorimizi inceleyebilirsiniz.