Ahmet sabah uyandığında evdeki hareketlilikten bir şeyler olduğunu anladı ama bir anlam veremedi. Annesinin davranışları, babasının telaşı evdeki gerginlik derken öğle oldu ve kapının önünde bir araba durdu. Arabadan köyde yaşayan babaannesini indirdiler. Evin bodrum katına götürdüler. Aradan baya bir zaman geçtikten sonra anne ve babası yukarıya çıktı. Ahmet merakla annesine neler olduğunu sordu ancak bir cevap alamadı. Babası da o gün pek havasında değildi sorduğu soruyu duymuş olmasına rağmen o da cevap vermedi.
Ahmet merakla olanları izliyor ve bir anlam yüklemeye çalışıyordu. Daha önce bir kaç kez babasıyla babaannesini köye ziyarete gitmişti ancak bu ziyaretler hep kısa olmuş ve annesi onlarla gitmemişti. Oysa şimdi babaannesi ilk defa evlerine gelmişti ama nedense bodrum katına. Akşam sofra kurulurken Ahmet’in dikkatini çeken bir şey oldu, annesi tepsiye bir tas çorba ve bir dilim ekmek koydu. Babası annesinin hazırladığı tepsiyi aldı ve bodrum katına babaannesinin yanına indi. Bir kaç dakika sonrada elinde tepsi ve boş kaseyle tekrar yukarı çıktı. Hep beraber sofraya oturdular, annesi önce çorbalarını koydu, çorbadan sonra köfte pilav ve cacık yediler. Daha sonra çaylar içildi, tatlılar yenildi ve yatma saati gelince herkes odasına çekilip yattı. Ancak Ahmet’in uykusu yoktu yavaşça yataktan kalktı ve sessizce bodrum katına indi hava çok soğuktu ve bodrum katı daha serin oluyordu. Ayakları buz gibi olmuştu. Bodrum katına geldiğinde gözlerine inanamadı babaannesi bir yatakta öylece yatıyor ve tavana bakıyordu. Yanına gitti ve elini tuttu ancak yaşlı kadın hafıza sorunu yaşıyordu, onu tanımamıştı. Üşüdüğünü düşünerek üzerini örttü. Şimdi olan biteni anlamıştı. Köyde hastalanan babaannesini bakacak kimsesi olmadığı için buraya getirmişlerdi. Peki ama neden bodrum katı? Ahmet bunları düşünürken gözleri doldu.
Ertesi sabah kahvaltı için mutfağa gittiğinde gene bir tepsi ve içinde bir kase çorba, akşam yemeği gene aynı şekilde günler böyle geçiyor ve Ahmet zavallı babaannesi için hiç bir şey yapamıyordu. Sonra aklına bir fikir geldi.
Eline bir kağıt ve bir kalem aldı üzerine kocaman bir ev resmi çizdi. Evin bodrum katını çizmeyi ihmal etmedi. Evin yanına da elinde tepsiyle duran bir adam resmi çizdi. Resmi güzelce boyadıktan sonra mutfağın duvarına astı. Anne ve babası resmi görünce çok beğendiler ve resmi anlatmasını istediler. İşte Ahmet’inde istediği tamda buydu ve başladı anlatmaya “Anneciğim, babacığım bu benim gelecekte hayal ettiğim evim, burasını da sizin için çizdim bodrum katı. Siz orada kalacaksınız. Elimdeki tepside ise iki kase çorba ve iki dilim ekmek var. Sizin için hazırladım. Nasıl güzel mi?Beğendiniz mi?” dedi.
Anne ve babasının yüzü kızardı ve yaptıkları hatayı anladılar.
“O günden sonra nemi oldu? Bence bunu siz tahmin edebilir hatta birbirinize anlatabilirsiniz, ama bence güzel şeyler oldu ve herkes mutlu mesut yaşadı.”
Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi inceleyebilirsiniz.