Duruş Hikayeleri: Birinci Bölüm

Pijamalar giyildi ve dişler fırçalandı ise uyku saati geldi demek ki, hadi o zaman gelsin hikayemiz.

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde küçük bir kız çocuğu varmış. Adı da Duruş’muş. Babasının onlar için kendi elleriyle yaptığı güzel mi güzel bir evde yaşıyorlarmış. Önünde kocaman bir bahçesi, bahçede ördekleri, tavukları varmış. Her sabah kahvaltıda bir tane yumurta yemesi için ördeklerle tavuklar sanki yarış yapıyorlarmış. Ayrıca bahçelerinde bir sürü meyve ağaçları varmış. Elma, armut, kiraz, erik, dut, mandalina, üzüm… Hatta ceviz, fındık, ıhlamur ağacı. Kışın hastalandığında annesi ona bahçeden toplayıp kuruttuğu ıhlamurlardan çay demliyor, oda bu çayları içip hemen iyileşiyormuş.

Bazı günler bahçelerine davetsiz misafirler de geliyormuş. Kirpi, sincap, leylek gibi. Her seferinde onlara yemek veriyor karınlarını doyurmadan göndermiyormuş. Bütün bu arkadaşlarının içinde en özeli onun köpeği Pars’mış. Çünkü Pars ve o beraber büyümüşler. Pars’ı sahiplendiklerin de daha küçücük bir yavruymuş. Bu yüzden bir müddet evde bakmışlar. Ama büyüyünce evde kalmak istememiş ve Duruş babası ile birlikte ona bahçelerinde bir kulübe yapmış. Şimdi Pars çok daha mutluymuş, özgürce koşup oynuyormuş. Duruş ve annesi seyahat etmeyi çok sevdikleri için babası onlara bir karavan yapmış. Böylece her yaz kendi yaptıkları karavanla ailecek seyahate çıkıyorlar, aylarca tatil yapıyorlarmış. Duruş küçük yaşında birçok yer görüyor ve her gittikleri yerde birçok arkadaşı oluyormuş. İşte gene yaz gelmiş ve ailecek yollara koyulmak için annesi ile birlikte günlerce hazırlanmışlar. Karavan hazırlamak çok da kolay değilmiş ama neyse ki anne kız bu konuda çok iyilermiş. Ancak yola çıkarken Duruş hem çok mutlu hemde biraz üzgünmüş, çünkü can arkadaşı Pars daha önceki seyahatlerin de onlarla berabermiş. Ama bu sefer evde kalması gerekiyormuş çünkü o özgür olmaya çok alışmış. Neyse ki Duru’şun dedesi, babaannesi, amcaları ve yengesi ona çok iyi bakıyorlarmış. İlk bir kaç gün onu çok özlemiş ve ağlamış ama şimdi alışmış. Pars böyle daha rahatmış. Zaten bu sefer tatilleri diğerleri kadar uzun sürmeyecek bir kaç ay sonra yani okullar açılmadan döneceklermiş çünkü Duruş bu sene okula başlayacakmış.

Şimdi ailesi ile beraber Türkiye’nin bir çok yerinde seyahatte mutlu mesut tatil yapıyorlar. Pars’ta bahçesinde onların dönmesini bekliyor. Bu arada evi koruma görevini de en iyi şekilde yerine getiriyor. Hani derler ya etrafta kuş uçurmuyor aynen öyle.
Burada da Duru’şun hikayelerinin birinci bölümü bitti, sonraki bölümlerde görüşmek üzere. Daha fazla hikaye okumak isterseniz Çocuk Hikayeleri kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Yorum yapın