Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken ben annemin sarayının bahçesinde ki meyvelerden birer birer koparıp yer iken, küçük bir kasabada şirin küçük bir köy evi varmış. Evin bahçesinde çeşit çeşit meyve ağaçları varmış. Bu evde yaşayan ailenin iki küçük çocukları varmış. İsimleri ise Ali ile Veli imiş.
Bu iki kardeş evlerinin bahçesinde meyve ağaçlarının arasında koşup oynayıp büyüyorlarmış. Her çeşit meyve ağacı olan bu bahçede bir tek armut ağacı yokmuş. Oysaki Veli armudu çok seviyormuş. Daha doğrusu Ali elma Veli armut seviyormuş. Ali elmaları dalından toplayıp yerken, Veli pazardan almak zorunda kalıyormuş. Ali kardeşinin bu durumuna üzülüyor onunda bir armut ağacı olsun istiyormuş. Ancak babası defalarca armut fidesi almış ekmiş ama her seferinde ektiği fideler tutmamış kurumuş. Ali pes etmek istemiyor bir armut ağacı için çabalıyormuş. Birgün bahçedeki elma ağacının altında kendi kendine konuşurken, ya da o kendi kendine konuştuğunu düşünürken elma ağacı ve dalındaki kuşlar onu pür dikkat dinlemişler. Sonrada aralarında düşünmüşler taşınmışlar ama bir çözüm bulamamışlar. Sonunda “Bize bir tek Doğa anne yardım edebilir, o doğadaki her derde deva olur” diye düşünmüşler. Hemen yola koyulan kuşlar Doğa annenin karşısına geçip durumu anlatınca Doğa anne “Siz merak etmeyin, alın bu armut dalını elma ağacının eline verin gerisini bana bırakın” demiş. Kuşlar sevinç içinde geri dönmüş ve olup biteni elma ağacına anlatmış sonrada eline armut dalını vermişler başlamışlar beklemeye. Az geçmiş ama çok geçmemiş ki Doğa anne elinde sihirli bir değnek ile gelmiş. Değneği önce elma ağacının eline sonrada elindeki armut dalına değdirmiş “Değneğim, değneğim sen şimdi aşı ol ve bu elma ağacına armut ağacı aşıla” demiş. Birdenbire elma ağacı ile armut dalı birbirine kenetlenmiş sanki yıllarca beraber büyümüş dallanıp budaklanmış gibi. Sonrada dönmüş elma ağacına “Senin yükün ve sorumluluğun bir kat daha arttı. Artık sen hem elma hem armut ağacısın. Yani hem Ali’nin hem de Veli’nin en sevdiği meyvelerin ağacısın ” demiş.

Bu sorumluluk bilinci ile elma ağacı kendine çok iyi bakmış güneşten aldığı bol vitamin, yağmurdan aldığı bol enerji ve topraktandı aldığı güç ile boyu uzamış, dalları güçlenmiş, çiçekler açmış. Zamanı gelince de bir tarafı elmalar, bir tarafı armutlar muhteşem bir ağaç olmuş. O günden sonra da Ali ile Veli Elma ile Armut gibi, Elma ile Armut ağacı da Ali ile Veli gibi olmuş birbirlerinden hiç ayrılmamış mutlu mesut yaşamışlar. Burada da masal bitmiş. Ama biliyor musunuz ki artık ağaçlar ve çiçekler ‘aşılama yöntemi’ ile aşılanıyor ve bunun için sihirli bir değneğe ihtiyacımız yok. Nasıl yapıldığını öğrenmemiz yeterli.
Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.