👵 Merhaba hiç düşündünüz mü evde kullandığımız eşyaların dili olsa bize ne söylemek isterlerdi? Ben düşündüm ve sizin için yazdım.
İki kız kardeş olan Ada ve Ece bir gün evde yalnız kalmak zorunda kalmışlar. Daha önce de bir kaç kez anneleri kısa süreliğine iki kardeşi yalnız bırakmış. Ada ve Ece evde yalnız kalmayı seviyormuş, çünkü bu durum onlara artık büyümüş olduklarını hissettiriyor muş.
Annesi evden çıkmadan önce Ada ve Ece’ye “Evet artık büyüdünüz ancak evde kısa süreli yalnız kalabilmeniz için büyümek yetmez, güven de çok önemli” demiş. Ada kardeşinden bir yaş daha büyük olduğu için annesine “Sen hiç merak etme anne, ben onun ablasıyım onu kollayabilirim, bana güven” demiş. Anneleri kapıdan çıkmadan önce sıkı sıkı tembihlerde bulunmuş “Sakin kimseye kapıyı açmayın, ocaktan uzak durun, ben gelene kadar da etrafta hoplayıp zıplamayın, düşer kendinize zarar verebilirsiniz” gibi. Ada, Ece ve annesinin bilmediği bir şey varmış, oda evdeki eşyalar. İki kardeşte o evde doğmuş yani evdeki eşyalar çocuklardan yaşlıymış. Dolayısıyla anneleri evden gidince onlar devreye giriyormuş. O günde öyle olmuş. İki kız kardeş masada oturmuş resim yapıyorlarmış, Ada sandalyeyi sallamaya, kendi de sallanmaya başlamış tam düşüyormuş ki imdadına köşedeki minder yetişmiş ve Ada minderin üzerine düşmüş. Neyse ki bir şey olmamış. Sonrada resim yapmaktan sıkılan çocuklar bir şeyler yemek için mutfağa gitmiş, tost yapmak istemişler. Tost makinesini tam prize takacaklarmış ki, buzdolabı çocukların ellerinin ıslak olduğunu fark etmiş. Hemen kısa devre yapmış ve sigortayı attırmış. Böylece elektrik çarpmasını önlemiş. Bu arada zil çalmış ve çocuklar kapıya koşmuşlar. Anneleri kapıyı kimseye açmayın demiş, demiş ama çocuklar kimin geldiğini merak ettikleri için, kapıyı açmak istemiş. İşte tam o an kapı kendini kilitlemiş.

Eşyalar bakmış olacak gibi değil, çocukları uyutmaya karar vermişler. Hep bir ağızdan çıkardıkları ses evde huzur ve sessiz bir ninniye dönüşmüş. Nihayet ikisi de öğle uykusuna dalmışlar. Eşyalarda rahat bir nefes almış. Zaten birazdan da anneleri gelmiş. Zor bir günü el birliğiyle atlatan eşyalar, çocukların zarar görmemesi için elinden geleni yapmışlar ve başarmışlar. Burada da masal bitmiş.
👵Peki biz eşyalarımıza nasıl davranıyoruz ,onların zarar görmemesi için neler yapıyoruz hiç düşündünüz mü? Hani masalın başında sormuştum ya, eşyalarımızın dili olsa bize ne derlerdi diye, bence eşyalar bize “Lütfen bize iyi davranın kapıları hızlı çarpmayın canımız çok yanıyor, eşyaların üstünü çizdiğinizde kendimizi çirkin hissediyoruz, bize zarar verdiğinizde yada bir yerlerimizi kırdığınızda, aslında kırılan kalbimiz oluyor” derlerdi.
Daha fazla uzun masal okumak isterseniz Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.