Zamanın birinde küçük bir kasabada yaşayan bir aile varmış. Bu ailenin bir de Gırgır adında sevimli mi sevimli kedileri varmış. Gırgır’ın bembeyaz tüyleri, masmavi gözleri varmış. Pamuk sahipleri tarafından çok seviliyormuş, evin en güzel odasında yatağı varmış. Her gün yemeği ve suyu ayağına kadar geliyormuş. Fakat gelin görün ki Pamuk bir o kadar meraklı bir kediymiş. Dışarıda ki hayatı keşfetmek istediği için sürekli kaçmaya çalışıyormuş.
Günlerden bir gün Ali okula, annesi ve babası da işe gitmiş. Gırgır, evde çok sıkılmış ve dışarıya çıkmaya çalışmış. O kadar çok uğraşmış ki sonunda pencereden atlayıp kaçıp gitmiş. Ali ve ailesi eve geldiğinde “Gırgır” diye seslenmişler ama meraklı kedi hiçbir yerden çıkmamış. Bu duruma çok üzülen Ali ağlamaya başlamış. Annesi “Ağlama oğlum, Gırgır bizi bırakmaz, mutlaka geri gelir” demiş. Ali’nin bir az olsun içi rahatlamış ve odasına gitmiş. Babası da o sırada kasabadaki komşularına sormuş ama kediyi gören kimse olmamış. Aradan günler geçmiş ama Gırgır hala gelmemiş. Ali onu aramayı hiç bırakmamış ve her gün üşenmeden okula gidip gelirken sokak sokak Gırgır’ı aramış. Herkes kediden umudunu kaybetmiş ne anne nede baba Gırgır’ın geleceğini düşünmüyormuş. Ama küçük Ali umudunu hiç kaybetmemiş, kedisinin bir gün geri geleceğine eminmiş.
Bir kaç hafta sonra Ali ve babası bahçede oturuyormuş. Ali Gırgır’ın yemek kabını görünce ağlamaya başlamış. Onun bir yerler de aç olduğunu düşünmek Ali’yi daha çok üzüyormuş. Bu yüzden babası kalkmış, su kabını ve mama kabını kaldırmış. Tam oğlunun yanına oturmuş ki mir miyavlama sesi duymuşlar. İkisi birlikte sesin geldiği yere gitmişler ve Gırgır onlara doğru koşup atlamış. Ali mutluluktan ağlamaya başlamış. Gırgır, onları bırakıp gittiği için çok pişmanmış. Bir daha asla ailesini bırakıp gitmemiş. Hepsi mutlu bir hayat sürmeye devam etmişler.
Çocuk Hikayeleri okumayı seviyorsanız linke tıklayıp bir çok hikayeye ulaşabilirsiniz.