Evvel zaman içinde kalbur saman içinde ülkenin birinde yaşayan bir iş adamı varmış. Durumu oldukça iyi olan bu iş insanının birden işleri bozulmuş ve bütün kazancı yok olmuş. Her şeyini kaybeden adamın üç kızı varmış. Kızlardan ikisi oldukça kötü niyetlilermiş. Hiç bir şey ile yetinmezler sürekli daha fazlasını isterlermiş. Ama evin küçük kızı Güzel öyle değilmiş. Babasına her konuda yardımcı olur, evin işlerini yapar ve asla şikayet etmezmiş.
Günlerden bir gün her şeyini kaybeden iş adımının önüne bir fırsat çıkmış. Kenara ayırdığı son parasını da yanına alıp iş yapmak için mal getiren bir geminin yanına gitmeye karar vermiş. Kızlarına durumu anlatan adam evden çıkarken kızlarının dönüşte ondan ne istediğini sormuş. Doyumsuz olan iki kız babalarından bir çok şey istemiş, mücevher, makyaj malzemesi vs. Küçük olan kardeşleri Güzel ise babasından sadece bir gül ve sağ salim eve dönmesini istemiş. Baba kızları ile vedalaşıp yola koyulmuş. Bu gemi çok uzaktaymış ve bir kaç güne anca geminin bulunduğu yere gitmiş. Gemiye vardığında öyle büyük bir fırtına çıkmış ki gemide olan her şey batmış ve iş adamı elinde kalan son parayı da kaybetmiş. Kızlarının istediklerini de alamayan adam eve dönmek için yola çıkmış. Yürümüş, yürümüş, yürümüş yorgunluktan bayılmak üzere iken karşısına bir saray çıkmış. Sarayın kapısına doğru yürümüş ve içeri girmiş. İçeri girdiğinde hazır bir sofra görmüş. Karnı çok acıkan adam kimseyi göremeyince oturmuş bütün yemekleri yemiş. Daha sonra sarayın içinde dolaşmaya başlamış ve kapısı açık bir oda görmüş. Hemen odaya girip, yatağın yanında bulunan temiz kıyafetleri giymiş ve yatağa yatıp rahat bir uyku çekmiş. Sabah olduğunda uyanan adam odadan çıkıp aşağı indiğinde harika bir kahvaltı sofrası görmüş ve hemen oturup kahvaltısını yapmış. Karnı doyan adam artık evine dönmek için sarayın kapısından çıkmış ve o sırada bahçe de olan bir seraya girmiş. Sera da harika çiçekler ve güller varmış. Güzel isminde ki kızının istediği gülü almak için serada ki gülü koparmış. Gülü kopardığında oldukça yüksek bir ses duymuş. “Buna nasıl cüret edersin. Ben seni evime aldım sofralar hazırlattın ve uyuman için sana bir oda verdim. Ama sen benim gülümü kopardın” diye bağırarak yanına canavara benzeyen bir adam gelmiş. Canavarı örünce adam çok korkmuş ve “Özür dilerim, gülünüzü kopardım evet ama kızıma verdiğim sözü tutmak için” demiş. Canavar “Demek bir kızın var” demiş. Adam “Evet kızlarım var” demiş. Canavara benzeyen adam “O zaman sana bir şans veriyorum, kızlarından birisini buraya getirirsen seni affederim. Yoksa seni burada hapis tutarım” demiş. Adam Canavarın bu teklifini kabul etmiş saraydan çıkmış.
Adam bir süre sonra evine gelmiş ve gemi de yaşadıklarını kızlarına anlatmış. Sadece Güzel’e getirdiği gülü vermiş. Adamın moralinin çok bozuk olduğunu gören Güzel “Babacım başka bir sorun mu var?” diye sormuş. Adam başta anlatmak istememiş ama kızları ısrar edince Canavar ile arasında geçenleri anlatmış. İki kızı babasına asla gitmeyeceklerini söylemiş ama Güzel babasının bu durumuna çok üzülmüş ve Canavara gitmeyi kabul etmiş çünkü babası ona gül getirmek için bu adamla karşı karşıya kaldığını düşünmüş. Adam Güzel’e onu asla götürmeyeceğini kızları ile vedalaşıp kendisinin gitmesini teklif etmiş. Ama güzel vicdan azabı çektiği için babasını ikna etmiş ve birlikte Canavarın sarayına doğru yola çıkmışlar. Saraya gelen baba kız içeriye girmiş ve Canavar onları karşılamış. “Demek kızını getirdin şimdi git burdan” demiş. Adam mecburen saraydan ayrılmış ve Güzel sarayda Canavar ile kalmış. Canavar Güzel için bir sofra hazırlatmış ve ona çok iyi davranıyormuş. Ama Güzel Canavardan korkuyormuş ve onunla hiç konuşmuyormuş. Aradan günler geçmiş ve Güzel artık Canavara alışmaya başlamış. Canavar Güzel’i hiç üzmüyor ve onu prensesler gibi yaşatıyormuş. Artık beraber yemek yeyip sohbet edebiliyorlarmış ve Güzel Canavardan hiç sıkılmıyormuş. Güzel artık babasını çok özlüyormuş ve ağlıyormuş. Güzel’in ağladığını gören Canavar ona neden ağladığını sormuş. Güzel “Babamı çok özledim” demiş. Canavar Güzel’e bir ayna vermiş ve babasını bu aynadan görebileceğini söylemiş. Güzel buna çok sevinmiş ve her gün babasına o aynadan bakıyormuş. Aynaya baktığı bir gün babasının hasta olduğunu görmüş ve babasının yanına gitmek için Canavardan izin istemiş. Canavar bir hafta sonra geri gelmesi şartıyla Güzel’e izin vermiş. Ve Güzel’in eline bir yüzün vermiş “Bu yüzüğü ne zaman parmağından çıkarıp baş ucuna koyarsan buraya geri gelirsin. Eğer gelmezsen sensizliğe dayanamam Güzel” demiş. Güzel tamam deyip babasının evine gitmiş.
Babasının evine giden Güzel babasını yatakta görmüş ve hemen ona bakmak için kollarını sıvamış. Kızının geldiğini gören babası çok sevinmiş ve bir kaç güne toparlanmaya başlamış. Güzel’in geldiğini duyan ablaları hemen eve gelmiş ve Güzel’in giydiği elbiseyi, sürdüğü kokuları, taktığı takıları çok kıskanmışlar ve Güzel’in saraya dönmemesi için plan yapmışlar. Babalarını da ikna eden kızlar Güzel’ bir hafta daha kalması için ısrar etmişler. Güzel kardeşlerini ve babasını üzmemek için bir hafta daha kalmayı kabul etmiş. Ama bu haftalar bitmemiş ve bir türlü saraya dönememiş. Güzel artık Canavarı çok özlemiş ve gece rüyasında Canavarın çok hasta olduğunu, gül bahçesinde yerde yattığını görmüş. Kan ter içinde uyanan Güzel artık gitmesi gerektiğini düşünmüş ve hemen yüzü baş ucuna koymuş. Sabah gözlerini Canavarın sarayında açan kız koşarak sarayda Canavarı aramaya başlamış.Hiç bir yer Canavarı bulamayan kız hemen gül bahçesine gitmiş ve Çirkin adamı yerde yatarken görmüş. Gördüklerine çok üzülen Güzel hemen dizlerinin üstüne çökmüş ve çirkin olan Canavara sarılmış “Ölme lütfen ben geri geldim. Hem ben seni çok sevdiğimi anladım. Ne olur beni bırakma” deyip Canavarı öpmüş. Canavar Güzel’in öpüşü ile hemen gözlerini açmış ve Güzel’e bakmış. Canavar adam o anda çok yakışıklı bir prense dönüşmüş. Bunu gören Güzel gözlerine inanamamış. “Bu nasıl olur?” diye sormuş. Yakışıklı prens “Çok eskiden kötü bir peri bana büyü yaptı ve gerçek aşkı bulana kadar çirkin bir adam olarak kalacaktım. Ama sen bana gerçek sevgiyi verdin ve ben eski halima döndüm” demiş. Güzel bu duruma çok sevinmiş ve prense sarılmış. O günden sonra Güzel ve Çirkin hemen evlenmiş. Mutlu bir hayat yaşamışlar.
Daha fazla çocuk masalları için linke tıklayabilirsiniz.