Melek sabah yataktan kalkmak istediğinde hiç hali olmadığını fark etti. Yutkunurken boğazları ağrıyordu. Gece birkaç kere öksürdüğünü hatırladı. Biraz da başı ağrıyordu. Annesi odasına geldiğinde meleğin hasta olduğunu fark etti. Ateşini ölçtü, ateşi yüksekti. Annesi meleğin bugün okula gitmemesi gerektiğini söyledi. Oysa bugün Melek okula gitmeyi çok istiyordu. Çünkü bugün en sevdiği ders olan resim dersi vardı. Bu yüzden de okula gitmek istediğini, okulun kendisine iyi gelebileceğini söyledi. Annesi hastalığı diğer arkadaşlarını da bulaştırabileceğini, bunun doğru olmadığını söyledi. Melek zaten hali olmadığı için ısrar etmedi.
Annesi kendisine sıcak bir çorba yapacağını, bugün dinlenmesi gerektiği söyledi. Melek çorbası gelene kadar uyur uyanık bekledi. Annesi Melek için hasta çorbası yaptı. Melek ne zaman hasta olsa bu çorbadan içer ve kendine gelirdi. Fakat bu sefer öyle olmadı. Melek çorbasını yarıya kadar içebildi. Midesi daha fazla almadı hatta bulanmaya başladı. Annesi biraz uyumasını kendisini daha iyi hissetmezse doktoruna gitmeleri gerektiğini söyledi. Öylede oldu. Melek uyandığında ateşi daha da yükselmişti. Annesi doktorunu aradı durumunu anlattı. Doktor randevu almalarına gerek olmadığını, hemen gelmelerini, yüksek ateşin iyi olmadığını söyledi. Melek’in annesi bir taksi çağırdı ve hemen doktora gittiler. Muayenehane çok kalabalıktı. Çocuk doktoru olduğu için birçok hasta çocuk vardı. Melek’in durumunu bilen sekreter hemen Melek’i odaya aldı. Bir kaç dakika sonra doktor geldi. Melek’in şikayetini dinledikten sonra, önce boğazına bir çubukla baktı, arkasından kulaklarını, sonrada sırtını muayene etti. Annesi ile ufak bir durum değerlendirmesi yaptı ve sonunda teşhisi koydu. Neyse ki ciddi bir şeyi yoktu, üşütmüştü. “Bu ara bir grip salgını var” dedi doktor, sonrada içmesi gereken ilaçları reçeteye yazdı. İlaçların haricinde yapması gereken şeyleri anlattı. En önemlisi de bir kaç gün yatıp dinlenmesini önerdi. Melek doktorunu can kulağıyla dinledi. Ve teşekkür etti. Eve dönerken yolda eczaneye uğrayıp ilaçlarını aldılar.
Şimdi sırada doktorunun dediklerini yapmak ve dinlenmek vardı. Öylede yaptı. Üç gün sonra kendini daha iyi hissediyordu. Araya hafta sonu girdiği için iki gün de öyle istirahat etti. Hafta sonunu okula gitmediği günlerdeki derslerini öğretmeni ve annesinin yardımıyla yaptı. Resim dersi için de hasta yatağında yatan bir çocuk resmi çizdi. Böylece pazartesi olduğunda derslerinden de geri kalmamış oldu. Meleğin bir hastalık macerası böyle bitmiş oldu. Bundan sonra daha dikkatli olacak ve terlememeye, soğuk su içmemeye dikkat edeceğine annesinin uyarılarına uyacağına söz verdi.
Dişi Ağrıyan Melek’in Hikayesi için linke tıklayabilirsiniz.