Karabaş’ın Maceraları: Köyden Kente

Sevimli mi sevimli küçük bir köpekmiş Karabaş. Annesi o çok küçükken uzaklara gitmiş. Karabaş’da köyün sokaklarında tek başına büyümüş. Bazen aç kalmış, bazen üşümüş, çok mücadele etmiş ve ayakta kalmayı başarmış. Zaten çok sevimli bir köpek olduğu içinde kısa zamanda tüm köy halkının ve özellikle çocukların dostu olmuş. Bütün tüyleri bembeyaz sadece sevimli minik kafası simsiyahmış onun içinde çocuklar ona Karabaş ismini takmışlar.

Karabaş köyde kimin yardıma ihtiyacı olsa onun yardımına koşarmış. O günde her gün olduğu gibi Karabaş köyde bir oraya bir buraya koşuyormuş derken köye bir minibüs gelmiş. İçinden çocuklar inmiş. Bu bir okul gezisiymiş.
Başlarında öğretmenleri, çocuklara köyü ve köy hayatını göstermeye gelmişler. Çocukların peşine Karakaş’da katılmış ve başlamışlar gezmeye. Çocuklar gördükleri birçok şeyi hayretle izliyorlarmış. Mesela hayvanların su içtiği yalağı daha önce hiç görmemişler. Değirmenin nasıl döndüğünü, bahçede yakılan ateşte yemek pişirmeyi, toprak fırını ve orada pişen ekmeği, birçok meyveyi, çiçekleri, bazı hayvanları daha önce hiç görmemişler. Onlar bütün bunlara şaşkınlıkla bakarken Karabaş da onlara aynı şaşkınlıkla bakıyormuş. “Acaba şehirde yaşamak nasıldır?” derken akşam olmuş ve öğrenciler minibüslerine binmek ve geri dönmek için hazırlanmaya başlamışlar.
Karabaşın aklına bir fikir gelmiş ve kimseye görünmeden minibüse binmiş. “Belki şehirde annemi bulurum” demiş. Yolda giderken uyuya kalmış minibüs durduğunda ise şaşkın şaşkın etrafına bakınmış. Çok sesli bir yere geldiğini fark etmiş. Üstelik çokta kalabalıkmış. Bu kalabalıkta annesini bulma imkanı yokmuş. Her taraf beton, hiç yeşillik yokmuş. Susamış su içmek için ne bir çeşme nede bir dere varmış.

Bir anda ne yapacağını bilememiş üşümüş, korkmuş, acıkmış titremeye başlamış. “Ben nasıl böyle bir hata yaptım” derken işte tamda o anda sırtında bir el onu uyandırmaya çalışıyormuş. “Uyan karabaş uyan, senin bu minibüste işin ne? Yokluğunu fark edip aramasak yanlışlıkla şehre gidecektin” demiş. Karabaş şaşkın şaşkın etrafına bakarken anlamış ki minibüsün hareket etmesini beklerken uyuya kalmış ve gördükleri bir rüyaymış. Çok mutlu olmuş ve hemen aşağıya inmiş. Bir dahada köyden hiçbir yere hele şehre gitmeyi aklından bile geçirmemiş. Doğan yavrularını da hiç terk etmeyi düşünmemiş ve köyünde mutlu mesut yaşamış.

Daha fazla hikaye okumak isterseniz Hikayeler kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.

Yorum yapın