Küçük neşeli kuş gökyüzünde mutlu mutlu uçarken bir şarkı tutturmuş, “Ben minik bir kuşum, kanatlarım var uçarım, çok güzel sesimle sabahtan akşama kadar öterim. Bazen mutlu, bazen hüzünlüyüm, genelde neşeliyim” diye şarkı söyleyip neşeyle uçuyormuş.
Neşe içinde uçarken gökyüzünde bir bulutla karşılaşmış. Sevgili bulut sıkıntıdan patlamak üzereymiş. Patlamak derken yağmur tanecikleriyle doluymuş ve biran önce yağması gerekiyormuş. Neşeli kuş sormuş “Neden sıkıntılısın? Yağman gerekiyorsa yağsana” demiş. Bulut üzgün bir şekilde yeryüzünü işaret ederek “Bak aşağıdaki küçük çocuğu görüyor musun? Uyku arkadaşını düşürdü ve bulamıyor bu yüzdende ağlıyor. Annesiyle beraber uyku arkadaşını arıyorlar. Ben şimdi yağarsam ıslanmamak için eve gitmek zorunda kalacaklar. Eve gittiklerinde de büyük bir ihtimalle küçük çocuk bir daha uyku arkadaşını hiç bulamayacak. Uyku arkadaşı da ıslanacak ve çöp olacak.” demiş. Neşeli kuş durumu anlayınca bulutun ne kadar çaresiz kaldığını anlamış ve ona yardım etmek için “Bana sadece birkaç dakika ver hemen geliyorum demiş”. Başlamış kanat çırpmaya bu arada da yolda gördüğü bütün arkadaşlarından yardım istemiş. Hep beraber sağa sola uçarak küçük çocuğun uyku arkadaşını bulmuşlar. Uyku arkadaşını küçük çocuğun bulunduğu yere bırakmışlar. Çocuk uyku arkadaşına kavuşunca çok mutlu olmuş. Buluta bir göz kırpmış ve yuvalarına doğru uçmuşlar, hatta kaçmışlar. Çünkü bulutta artık özgürce yağmak için yağmur damlacıklarını bırakmak zorundaymış ve bütün damlacıklarını biranda bırakmış ve o güne kadar yağan en güzel yağmuru yağdırmış.
O Günden sonra sevgili bulutla neşeli kuş çok iyi arkadaş olmuş ve hiçbir çocuğun yağmur yağarken üzülmesine, ıslanmasına izin vermemişler. Tabi arkadaşları da onlara yardım etmiş.
Buradaysa masal bitmiş.