Melek piknik yapmayı çok seviyordu. Anne ve babası ile birçok kez piknik yapmışlardı. Ancak bu sefer farklıydı. Öğretmeni sınıf olarak piknik yapmaya gideceklerini söylediğinde çok heyecanlandı.
O gün erkenden kalktı ve annesi ile birlikte piknik sepetini hazırladı. Piknik sepetinde olması gerekenleri biliyordu. Yere sermek için pike, masa örtüsü, piknik tabağı ve bardağı, termos olmazsa olmazlardandı. Ayrı bir çantaya ise annesi öğretmeninin verdiği listedeki yiyecekleri hazırlıyordu. Öğretmeni özellikle rica etmişti liste de yazanların dışında bir şey getirmeyin ki diğer çocukların canı çekmesin diye. Bu yüzden annesi listedekilerin haricinde bir şey koymamaya dikkat ediyordu. Tam hazırlanmışlardı ki otobüs kapıya geldi ve kornaya bastı. Melek çantalarını aldı ve otobüse bindi. Son anda annesi topu unuttuğunu fark etti, otobüs kalkmak üzereyken topunu yetiştirdi. Otobüs yolculuğu çok eğlenceli geçti. Bazen şarkı söylediler, bazen şiir okudular derken piknik alanına geldiler. Otobüsten inince manzaraya hayran kaldılar. Masmavi bir gölün kenarına gelmişlerdi. Her yer yemyeşildi. Koca koca ağaçların altında herkes bir gölge buldu ve başladılar hazırlanmaya. Melek, Ayşe ve Selma beraber oturmaya karar verdi. Önce yere pikelerini serdiler sonra getirdiklerini yerleştirdiler. Etrafı biraz gezdikten sonra diğer arkadaşları ile birlikte yakar top oynadılar. Birazdan öğretmenleri de onlara katıldı. Melek iyi ki topumu unutmamışım dedi. Başka bir arkadaşı da ip getirmişti. Birazda ip atladılar. Bütün çocuklar hem yorulmuş hem de acıkmıştı. Öğretmenleri yemek saati dediğinde eller yıkandı ve piknik yemeklerini yemeye başladılar. Öğretmenleri onlara sürpriz yapmış kek getirmişti. Melek ve Ayşe arkadaşlarına öğretmenlerinin yaptığı keki dağıttı. Daha sonra okuma saati yaptılar öğretmenleri onlar için kısa hikaye kitapları almış. Melek’in seçtiği kitap çok eğlenceli bir kitap olduğu için Melek iki defa okudu. Dinlenmişlerdi şimdi sıra ormanda gezmeye gelmişti. Melek gezi esnasında annesi için kozalak topladı. Hava kararmaya başladığında dönüş yolu için hazırlanmaya başladılar. Öğretmeni herkesin eline küçük çöp torbaları dağıttı. Etrafta hiç çöp bırakmadılar. Doğayı temiz tutmanın önemini öğretmenleri daha önce anlatmıştı.
Otobüse bindiklerinde hiç susmadılar herkes birbirine bir şeyler anlatmak istiyordu. Biri gölde gördüğü karabatak kuşunu anlatırken diğeri de kazlardan bahsediyordu. Yol boyunca konuştular gülüştüler. Gürültülü bir yolculuk oldu ama öğretmenleri öğrencilerini bu kadar neşeli gördüğü için mutluydu. Otobüs eve vardığında annesi onu bekliyordu. Ayaküstü öğretmenine teşekkür ettikten sonra Melek çantasındaki kozalakları annesine gösterdi. Annesi de hafta sonu etkinliği olarak kozalak boyaya bileceklerini söyledi. Melek bu güzel günün ardından hafta sonunu iple çekecekti. O gece Melek mışıl mışıl uyudu temiz hava ona iyi gelmişti birazda çarpmıştı galiba. Rüyasında balık tutuyordu. Kim bilir belki de bir gün denize açılır balık tutardı.
Melek serisi den Melek’in Hafta Sonu Hikayesi ‘ni okumak için linke tıklayabilirsiniz.