Melek bugün okuldan heyecanlı bir şekilde eve geldi. Annesine hiçbir şey söylemeden koşar adımlarla odasına gitti, üzerini değiştirdi ve bahçe kıyafetlerini giydi. Annesi meraklı gözlerle onu izliyordu. Melek doğruca bahçeye çıktı. Önce eline bahçıvan eldivenlerini giydi, sonra da kilerden bir saksı çıkardı. Annesi Melek’in ne yapmak istediğini anlamıştı. Melek saksıya bir şeyler ekmek istiyordu.
Bugün öğretmeni sınıfa getirdiği tohumlardan birkaç tanesini kendisine hediye etmişti. Çantasından tohumları çıkardı ve başladı saksının içini toprak ile doldurmaya. Yarıya kadar geldiğinde tohumları toprağın üzerine serpiştirdi, sonra da üzerini tekrar toprakla örttü, aynı bugün öğretmeninin derste sınıfa anlattığı gibi. Bütün bunları yaparken çok mutlu ve heyecanlıydı. Bir ara düşündü unuttuğu bir şey varmı diye. Sonra aklına geldi, öğretmeni çiçekler ekildikten sonra cansuyu ister demişti. Hemen çeşmeden biraz su aldı ve ektiği tohumların üzerini suladı. Evet işlem tamamdı şimdi sırada tohumların güneşten faydalanması ve sağlıklı bir şekilde büyümesi için saksıları güneşi gören bir yere yerleştirmekteydi. Bunun için annesinden yardım istedi. Annesi de mutfak camının sabah güneşini çok güzel aldığını oraya koyabileceğiniz söyledi. Melek o günden sonra her gün tohumları kontrol etti. Ve nihayet günler sonra toprak hareketlendi. Bir sabah yeşil bir yaprak Melek’e günaydın dedi. Melek çok mutlu oldu. O günden sonra her gün bir yaprak Melek’e günaydın diyordu.

Melek bir gün okuldan geldiğinde çok düşünceliydi. Annesi merak edip sorduğunda öğretmenine Öğretmenler günü için bir hediye almak istediğini ancak ne alacağını bilemediği söyledi. Öğretmeni hediyelerin maddi değeri değil manevi değeri önemli demişti. Tamda böyle düşünürken gözü mutfak camının önünde duran saksıya takıldı birde ne görsün yeşil yaprakların arasından pembe bir çiçek ona bakıyordu, sanki ben burdayım der gibi. İkisininde aklına aynı şey geldi. Evet en güzel hediye öğretmeni için kendi elleriyle diktiği çiçekti. Öylede yaptı. Öğretmenine çiçeği hediye etti ve çiçeğin hikayesini anlattı. Öğretmeni çok mutlu oldu. Bugüne kadar aldığı en güzel hediyenin bu olduğunu söyledi. O günden sonra Melek birçok çiçek ekti ve her özel günlerde sevdiklerine bu çiçekleri hediye etti.
Bir şeyler ekmek onların yeşerdiğini izlemek, çiçek açmalarını, meyve verdiklerini görmek insanı çok mutlu eden bir şey mutlaka denemelisin.
Melek’in yaşadıklarını merak ediyorsanız Dişi Ağrıyan Melek’in Hikayesi ni okumaya devam edebilirsiniz.