Melek o sabah çok neşeli uyandı. Şarkı söyleyerek yataktan kalktı. Dolabını açtı ve uzun zamandır bugün için giymeyi planladığı kırmızı elbisesini giydi. Saçlarını özenle taradı. Annesinin geçenlerde aldığı beyaz tokasını ve babası ile birlikte seçtikleri beyaz ayakkabıları ile tam bir uyum içinde oldu. Aynada kendini şöyle bir süzdükten sonra koşarak kahvaltıya indi. Merdivenden inerken hala şarkı söylediğini fark etti ve hemen sustu. Bugün onun doğum günü idi. Anne ve babası mutlaka bir sürpriz hazırlamışlar dır diye düşündü ve sürprizi bozmak istemedi.
Kahvaltı masasına indiğinde her şeyin normal olduğunu gördü. Sofrada o güne özel hiçbir şey yoktu. Üstelik sadece günaydın dediler. Doğum günü ile ilgili hiçbir şey söylemediler. Hatta meleğin o gün için özel hazırlandığını bile fark etmediler. Bir anda bütün neşesi yok oldu. Daha önce hiç böyle olmamıştı. Daha önceki doğum günlerinde annesi ve babası onu neşe içinde karşılar, kahvaltıda onun en sevdiği çilek reçelli pancake yapılır, hediyesi ve pastası masanın üzerinde hazır beklerdi. Pasta deyince Melek’in aklına buzdolabına bakmak geldi. Fakat buzdolabında pasta yoktu. Bütün bunlar gösteriyor ki anne ve babası Melek’in doğum gününü unutmuşlardı.
Melek keyifsiz bir şekilde kahvaltısını yaptı. Sonra da odasına gidip üzerini değiştirdi. Olanlara inanamıyordu. Evet son zamanlarda babasının işi çok yoğundu, annesi de hem ev hem iş arasında çok yoruluyordu ama gene de bugünü unuttukları için Melek onlara biraz kırgındı. Bütün gün odasından dışarıya çıkmadı. Fakat anne ve babası da onun yokluğunu hiç fark etmedi yanına hiç uğramadılar. Hava kararmaya başladığında Melek’in üzüntüsü biraz daha artmıştı. Olanlara anlam veremiyordu. En yakın arkadaşları bile kendisini aramamış doğum gününü kutlamışlardı. Bir anda duygulanan Melek’in gözünden bir kaç damla yaş aktı ve başladı ağlamaya bir taraftan gözünden akan yaşları silerken, diğer taraftan da annesinin aşağıdan seslendiğini fark etti. Hemen gözyaşlarını sildi. Annesi her zamanki gibi onu akşam yemeğine çağırıyordu. Biraz kendini toparladıktan sonra aşağıya inmek için kapıyı açtı.

Tam odadan çıkacaktı, kapının önünde duran paketi fark etti. Ufak bir şaşkınlıktan sonra paketi aldı ve açtı. İçinden çok güzel bir deniz kızı kostümü çıktı. Melek ne zamandır annesine bu kostüm den bahsediyordu. Acaba yanılmış mıydı, yoksa bu meleğin doğum günü hediyesi miydi? Hemen kostümü giydi ve aşağıya koştu. İşte tamda o anda bir müzik ve kalabalık bir sesle “İyi ki doğdun Melek” şarkısı. Gördükleri karşısında şok olan Melek gözlerine inanmadı bütün arkadaşları oradaydı hatta öğretmeni bile. Babası ve annesi sevgi dolu gözlerle ona bakıyor, el şaklatıyor, şarkı söylüyorlardı. Oysa Melek sabahtan beri neler düşünmüştü? Bahçe deniz kızı balonları, ışıkları ve süslemeleri ile süslenmişti. Ortada kocaman bir deniz kızı pastası duruyordu. O andan sonrası rüya gibiydi. Mumlar üflendi, pasta kesildi, hediyeler açıldı, dans ve oyunlar oynandı. Her şey çok güzeldi. Parti bitip herkes gidince Melek anne ve babasına teşekkür etti. Biraz mahcup bir şekilde bugün olanları ve neler hissettiğini anlattı. Anne ve babası böyle bir sürpriz yapmak için onu biraz üzdüklerini ama her şey sonunda onu mutlu etmek için olduğunda anlaştılar. Melek’te olur da bir gün anne ve babası onun doğum gününü unutur ise üzülmeyecekti, çünkü onların kendisini çok sevdiğini biliyordu.
Melek’in hikayeleri arasından Melek ve İzlenimlerinin Hikayesi ne linkle tıklayarak ulaşabilirsiniz.