Üç Zürafanın Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın birinde yaşayan üç zürafa varmış. Bu zürafalar çok iyi arkadaşlarmış. İsimleri, Elmas, Yakut ve Zümrüt müş. Elmas, Yakut ve Zümrüt her gün kahvaltıdan sonra bir araya gelir oyunlar oynarlarmış.

Bir sabah uyandıklarında hemen kahvaltılarını yapıp Yakutların bahçelerinde buluşmuşlar. Önce oyunlar oynamışlar, koşmuşlar, eğlenmişler. Zümrüt’ün aklına bir oyun gelmiş. “Kör ebe” İlk olarak Zümrüt ebe olmuş, gözüne bir bez bağlamış ve arkadaşlarını yakalamaya çalışmış. İlk olarak Yakut’u yakalamış sonra Elması tutmuş. Ebe olma sırası Yakut’a gelmiş. Yakut arkadaşlarını yakalamak için çok çaba sarf etmiş ama bir türlü yakalayamamış. En sonunda ayağı takılmış ve yuvarlanmış. Yuvarlandığı yerden gözünü açtığında elma ağacının altında olduğunu görmüş. Adeta ağzının suyu akmış. Yakut’un düştüğünü gören arkadaşları hemen onu kaldırmaya gelmişler. Arkadaşlarına teşekkür eden Yakut “Arkadaşlar bakın yukarıda ne var” diyerek arkadaşlarına elma ağacını göstermiş. Üç arkadaş hemen elmaları yemeğe başlamış. Üç küçük zürafa da ulaşabildikleri yere kadar olan elmaları yemişler. En son boyu diğerlerinden uzun olan Zümrüt bir elmayı almış “Oh iyi ki boyum sizden biraz uzun son elmayı ben kaptım” demiş. Yakut ve Elmas da elmadan yemek istiyorlarmış.

Yakut hemen söze girmiş “Bahçe benim olduğuna göre bunu ben yemeliyim” demiş. Yakut ve Zümrüt elma için tartışırken Elmas dayanamamış “Arkadaşlar bu yaptığınız çok ayıp. Bir elma varsa onu üçe bölmeliyiz ve hepimiz yemeliyiz” demiş. Yakut ve Zümrüt yaptıkları davranıştan dolayı çok üzülmüş ve utanmışlar. Elmas elmayı alıp üçe bölmüş ve arkadaşlarına vermiş ve olay tatlıya bağlanmış. Paylaşmanın önemini anlayan arkadaşlar o günden sonra buldukları her şeyi paylaşmışlar. Masal da burada bitmiş.

Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Çocuk Masalları kategorimizi inceleyebilirsiniz.

Yorum yapın