Çağdaş 6 yaşında kimseyi dinlemeyen, hep bildiğini yapmaya çalışan bir çocukmuş. Evin en küçüğü olan Çağdaş abisine ve ablasına göre çok yaramazmış. Annesi ve babası sürekli onu uyarıyor ama sözlerini dinletemiyormuş.
Günlerden bir gün Çağdaş ve ailesi pikniğe gitmişler. Annesi evden yiyecek ve içecekleri ayarlayıp piknik sepetlerine koymuş. Yolda eğlenerek gidecekleri ormanlık alana varmışlar. Arabadan inip sandalyelerini açmışlar ve doğanın tadını çıkarmaya başlamışlar. Çağdaş yine yerinde duramamaya başlamış. Önce hızlıca koşmuş sonra topuyla oynamaya başlamış. Yorulunca biraz yemek yemiş ve oyunlarına geri dönmüş. Oturdukları yerden biraz uzakta bir elma meyve ağacı görmüş. Babası ile birlikte alt dallarda ki elmalardan bir kaç tane alıp yemişler. Ama Çağdaş’ın aklı üst dallarda ki elmalardaymış. Babası ve annesi ağaca çıkmanın tehlikeli olabileceğini anlatmış ama Çağdaş kafasına bir kere ağacın üst dallarında ki elmaları almayı takmış. Annesi ve babasına belli etmeden ağacın yanına yaklaşmış ve ağaca tırmanmaya başlamış. Uzunca süre çıktıktan sonra artık çok yüksekte olduğunu anlamış ve elmaları toplamaya başlamış. Dalın ucundaki elmayı almak için eğildiğinde ayağı kaymış ve ağaçtan aşağı düşmüş. Düşünce bağırmaya başlamış, annesi ile babası koşarak Çağdaş’ın yanına gitmişler. Ayağının acıdığını söyleyince apar topar hastaneye gitmişler ve ayağının kırıldığını öğrenmişler.
Çağdaş acıdan ağlıyormuş ve annesi ile babasını dinlemediği için çok pişmanmış. Eğer ailesini dinlese, o ağaca çıkmasaydı, ayağı kırılmayacak ve tatilini yatarak geçirmek zorunda kalmayacakmış. O günden sonra Çağdaş annesinin ve babasının sözünden hiç çıkmamış. Bu hikayede burada bitmiş.
Daha fazla hikaye okumak isterseniz Çocuk Hikayeleri kategorimizi inceleyebilirsiniz.