Ali, yemek seçen bir çocuktu. Anne ve babası ne pişirse, Ali yemek istemezdi. Sadece makarna, patates kızartması ve çikolata yiyebilirdi. Diğer yemekleri kokusu bile kötü gelirdi. Anne ve babası, Ali’ye yemek yemenin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışırlardı. Ama Ali, onları dinlemezdi. “Ben bunları yemem, bana tadı kötü geliyor” derdi.
Bir gün, Ali’nin okulunda bir yemek yarışması düzenlendi. Yarışmaya katılan çocuklar, farklı ülkelerin yemeklerini yapacaklardı. Ali, yarışmaya katılmak istemedi. Ama öğretmeni, onu ikna etti. “Ali, yemek yapmak çok eğlenceli bir şey. Hem belki yeni tatlar keşfedersin. Lütfen yarışmaya katıl, pişman olmayacaksın” dedi. Ali, öğretmenine güvenerek, yarışmaya katılmayı kabul etti. Ama hangi yemeği yapacağını bilmiyordu. Öğretmeni, ona bir kitap verdi. Kitapta, dünyanın dört bir yanından yemek tarifleri vardı. Ali, kitabı karıştırmaya başladı. Gördüğü yemekler, ona çok ilginç geldi. Bazıları çok renkliydi, bazıları çok sadeydi. Bazıları çok acıydı, bazıları çok tatlıydı. Ali, hepsini denemek istedi. Ama bir tanesini seçmesi gerekiyordu. Ali, kitaptaki yemekler arasında kararsız kaldı. Sonunda, bir yemek dikkatini çekti. Adı, meksika fasulyesiydi. Resimde, kırmızı ve yeşil renkli bir yemek vardı. Üzerinde peynir ve ekşi krema vardı. Yanında da mısır ekmeği vardı. Ali, bu yemeği yapmaya karar verdi. Tarifini okudu. Malzemeleri ve yapılışını öğrendi. Sonra, annesine haber verdi. Annesi, ona malzemeleri almak için yardım etti. Ali, yarışma günü geldiğinde, heyecanlıydı. Okulun mutfağına gitti. Diğer çocuklar da oradaydı. Herkes, kendi yemeğini yapmaya başladı. Ali, tarife uygun olarak, meksika fasulyesini pişirdi. Sonra, üzerine peynir ve ekşi krema koydu. Yanına da mısır ekmeği ekledi. Yemeği, bir tabağa koydu. Sonra, jüriye sundu. Jüri, Ali’nin yemeğini beğendi. Rengi, kokusu ve tadı çok güzeldi. Ali, yemeğini kendisi de tatmak istedi. Bir kaşık aldı. Ağzına götürdü. Çiğnedi. Sonra, gözleri parladı. Yemek, çok lezzetliydi. Ali, böyle bir tat hiç tatmamıştı. Hem acı, hem tatlı, hem de tuzluydu. Ali, yemeğini bitirdi. Sonra, diğer çocukların yemeklerini de denemek istedi. Onlar da çok lezzetliydi. Ali, yemek seçmenin ne kadar saçma olduğunu anladı. Dünyada, keşfedilmeyi bekleyen bir sürü yemek vardı. Ali, bundan sonra, her yemeği denemeye karar verdi.
Yarışma sonunda, Ali, birincilik ödülünü kazandı. Öğretmeni, onu tebrik etti. “Ali, sen harika bir yemek yaptın. Hem de çok cesur davrandın. Yeni bir yemeği denemek, herkesin yapabileceği bir şey değil. Sen, çok başarılı bir çocuksun” dedi. Ali, çok mutlu oldu. Ödülünü aldı. Sonra, annesi ve babasıyla eve gitti. Onlara, yarışmada neler olduğunu anlattı. Anne ve babası, onunla gurur duydu. Ali, onlara, artık yemek seçmeyeceğini söyledi. “Bundan sonra, her yemeği yemeye çalışacağım. Belki de yeni favori yemeklerim olur” dedi. Anne ve babası, ona sarıldı. “Biz seni çok seviyoruz, Ali. Sen, çok akıllı ve tatlı bir çocuksun. Seninle çok mutluyuz” dediler. Ali, çok mutlu oldu bu hikayede burada bitti.
Daha fazla çocuk hikayesi okumak isterseniz Çocuk Hikayeleri kategorimizi inceleyebilirsiniz.